Anıl BAKAR

Anıl BAKAR

Nasılsın olm ?

19 Aralık 2014 Cuma





Davlumbaz a gittim olm. Hani bir zamanlar merak etmiştik ne menem yer lan burası diye. gidelim dedik. Dokurcun kavede poğaçaları lüplettikten sonra kahveciden yol tarifi almaya yeltenmiştik. 
– Abi davlumbaz diye bi yayla varmış.
– He vaaar.
– Nasıl gideriz, ne kadar sürer ? 
– Aha şurdan vursam yola bi cigara içimi sürede giderim.
( iç muhakeme: bi sigara 5 dakkada içilir hadi 15 dakka olsun. kaveci de sallıyo olsa. 3 katı kadar bi zaman diyelim ona da etti mi 45 dakka. Hadi bi 15 dakkada benden olsun toplamda 1 saat. parıldayan gözler , gülümseyen şebek suratlar)
– Çok sağol hayırlı işler abi
– Haydin selametle ……..
Araçla kar yolu kapayana gittik , Yaklaşık 5 km. üstüne 4 saat yürüdük de anca yaylaya vardıktı. Ulan kaveci :) Açık ve soğuk bir havada karlar üstünde ne sevinçliydik. Dönüşte biraz kaybolduk ama araca ulaşıncaki sevincimizi dışarıdan izleyebilmek isterdim. 
Bu kez hava sıcaktı, yalnız da değildim. Sen de vardın ama kimseye demedim. Sırt rotasını yaparken saldım kendimi. ben bağırdım onlar sustu. Ben ağladım onlar baktı. Yine yürüdüğümüz yerlerden yürüdüm durduğumuz yerlerde durdum. Seninle 5 saat …. işte böyle olm



Naber olm ?

8 Aralık 2014 Pazartesi



 Nasılsın olm ?  Size gidiyorum ara sıra veya sık sık. Annen bir şeyler diyor: "Şuraya bir şey yapalım. veya bir şeyi bir yerden bir yere kaldıralım" veya (perşembe pazarı taşındı) "pazardan bir şeyler alalım". Hep sen aklıma geliyorsun olm. Olsaydın bunları sana diyecek senden isteyecekti. İşte o zaman içim eziliyor, yokluğunu aratmamaya çalışıyorum. Ya da nasıl anlatayım; hani bunlar senin görevinmiş te sen geçici olarak yokmuşsun da  senin yerine ben yapıyormuşum gibi.. Bazen Engin le  beraber küfrediyoruz sana. Belki görmüşsündür arabanın arkasında ve balkonda resmin var. Bakıp bakıp saydırıyoruz. Bazen yekten bakıyorum sana. Aklıma bir sürü şey geliyor kah gülüyor kah basıyorum kalayı. Hani gelirsen diye diyorum; bıraktığın gibi tutmaya çalışıyorum her şeyi.
Ama gelmeyeceksin değil mi? Bak gelmeyeceksen gelmeyecem de olm. Boşuna bekletme . Okuyorsan diye annenin fotoğrafını koydum. Görüşürüz olm

Nasılsın Olm ?

17 Eylül 2014 Çarşamba


Davlumbaz a gittim olm. Hani bir zamanlar merak etmiştik ne menem yer lan burası diye. gidelim dedik. Dokurcun kavede poğaçaları lüplettikten sonra kahveciden yol tarifi almaya yeltenmiştik. 
- Abi davlumbaz diye bi yayla varmış.
- He vaaar.
- Nasıl gideriz, ne kadar sürer ? 
- Aha şurdan vursam yola bi cigara içimi sürede giderim.
( iç muhakeme: bi sigara 5 dakkada içilir hadi 15 dakka olsun. kaveci de sallıyo olsa. 3 katı kadar bi zaman diyelim ona da etti mi 45 dakka. Hadi bi 15 dakkada benden olsun toplamda 1 saat. parıldayan gözler , gülümseyen şebek suratlar)
- Çok sağol hayırlı işler abi
- Haydin selametle ........
Araçla kar yolu kapayana gittik , Yaklaşık 5 km. üstüne 4 saat yürüdük de anca yaylaya vardıktı. Ulan kaveci :) Açık ve soğuk bir havada karlar üstünde ne sevinçliydik. Dönüşte biraz kaybolduk ama araca ulaşıncaki sevincimizi dışarıdan izleyebilmek isterdim. 
Bu kez hava sıcaktı, yalnız da değildim. Sen de vardın ama kimseye demedim. Sırt rotasını yaparken saldım kendimi. ben bağırdım onlar sustu. Ben ağladım onlar baktı. Yine yürüdüğümüz yerlerden yürüdüm durduğumuz yerlerde durdum. Seninle 5 saat .... işte böyle olm

730 gün

26 Ağustos 2014 Salı


Son zamanlarda daha da özler oldum niyeyse. Bir yandan da rahatlama var sanki. Yapageldiğimiz şeyleri yapmaktan zevk alır oldum. Daha öncesi acı verirdi şimdi gülümsetiyor. Oralardayken filan bir de rüzgar estim mi yüzüm gülüyor. Kapatıyorum gözlerimi ... işte tamam. 
2 yıl oldu olm. Hep bir bekleme anındayız ya gideli beri ona da alıştım biraz biraz. Beklersem bekliyorum işte noolmuş diyorum, yapma bunu enişteee diyorsun. Göz göze geliyoruz , hadi gidelim diyoruz. Kalkıyorum duruyorsun orada  , Dönüyorum geriye saçlarını seviyorum.

Geldim olm

6 Ağustos 2014 Çarşamba



Geldim olm. Gittiğimiz o yerlerde seninle beraber olmanın bir yolu oldu. Gidiyorum, rüzgarla sen geliyorsun. Anlatıyoruz, bazen gülüyoruz. Bazen ağlatıyorsun filan. Bazen gözlerim şişiyor.... Neyse Demirkazık zirveye az kala dönmüştük ya, hah orada buluştuk bu sefer. Önce biraz korktum esen rüzgarla, sonra alıştım. Hızla tırmandım. Bir ara "çıkmaya çıkıyorum da  ip yok nasıl ineceğim ben buıradan yau?" diye endişelendim. Hadi tamam "resmen sıçtım" dedim.  Zirveye varınca eskiden baktığımız gibi oradan etrafa baktım. Kızılkaya ya vay vay a emler'e sematepe'ye yasemin geçidine filan baktım. İnince farkettim Hasan dağı ve Erciyes e bakmamışım. Zirve'de;  "ne muhteşem değil mi ?" derken yakaladım kendimi. İlk Kızılkaya zirvesinde sen söylemiştin böyle.  Doya doya baktım etrafa ve zirve defterine bir şeyler karaladım. Biraz ağladım, burnumu çektim. Ve dönüşe doğru yollandım. İniş beklediğimden kolay oldu . Seninle iple inmiştik ama bu kez tek başıma ipsiz inmek zorundaydım. Neyse be olm indim işte. Sen rüzgar ve ben 30 dakika geçirdik. 
Bir dahakinde görüşürüz olm.

Geliyorum olm

26 Temmuz 2014 Cumartesi


Olm . Boğazım düğüm düğüm, kocca bir yumruk oturmuş sanki. Ağlaya ağlaya geliyorum olm. Demirkazık ta bulacağım seni.  Biliyorum sen gittiğimiz o yerlerdesin. Aladağlar dasın. Bolkarlar dasın, dağlarda, yaylalarda... Ben seninle olmanın yolunu böyle buldum. Burası sanırım Kızılkaya idi. Ne tırsmıştık. Düşürdüğüm o kaya nasıl sıyırmıştı seni, ne keyfilenmiştik zirvede. Geliyorum olm, geliyorum

Vayyy 36 oldun ha

15 Mayıs 2014 Perşembe


Biliyorum doğum günü kutlama olayını sevmezdin. Ama şimdi yokluğunda, gıyabında kutluyorum. "İyi ki doğdun olm" diye geçiyor içimden. Alkışlamak ta istiyorum hafifiten. Gel lan bi sarılayım bari :(
36 yaş da güzel. Daha güzel bakıyor insan hayata bu yaşlarda . Belki de evlendirirdik seni kim bilir :P
Seninle gittiğimiz yerlere gidip seni aramaya devam ediyorum. Bazen gitmediğimiz yerlere de gidip bir bakıyorum orda mısın diye. Yoksun.

Ordaydık

8 Mayıs 2014 Perşembe


Neredeydik tam anımsamıyorum. Pek te haz etmezdik şehir hayatından. Orada mutluyduk onu biliyorum

Olm bak git

5 Mayıs 2014 Pazartesi


Bugün sinirlendim sana. "Olm baak giit !" dedim içimden . Bak öyle bir video vardı çöpçü adamla makara geçen çocuğun yediği sopaya ait. Senden sonra mıydı önce miydi hatırlamıyorum. Önce olsaydı at gibi gülerdin, ya da gülmüştün belki. Öyle kızdım işte, "rahat bırak beni derdim başımdan aşkın zaten" dedim. Güle güle öldüğümüz bir anın anısı bile kayboluşunu anımsattığından sadece acı veriyor, yürek sıkıyor. Belki bundan daraldım kim bilir. 
Keke'yle yaptığınız Antalya bisiklet turu yazısında ; "Antalya tabelasında veriyoruz pozumuzu, kendimize verdiğimiz sözün arkasında durmak mı güzel, yoksa  yolda olmak mı? Bu cevabı zamana bırakıyoruz, yaşlılığımıza..."  demişsin. Hangi yaşlılık olm??

Yoksa geldin mi?

1 Mayıs 2014 Perşembe




Nasılsın olm? Çok kere rüyama geldin ama dün gece evine gelmiştin. Beni balkonda karşıladın tek ayağını balkonun kenarına atarak. "Yoksa döndün mü ? " dedim . konuşmadan; "  yaa enişte geldim işte" diye güldün. Gün boyu ha haber geldi ha gelecek diye bekledim. Bir yandan korku bir yandan heyecan. İçimden "Yaa gelmez " diyorum, "ya gelirse" diyor başka bir ses. Böyle böyle akşamı ettim. Ablana sordum en sonunda aradı mı Anıl diye. Aramamışın olm. Beklemeye devam ağlaya ağlaya

İzliyorum kendimizi

22 Ocak 2014 Çarşamba


Son zamanlarda yine rüyalarımdasın. Çok fazla rüya görmem ben. Ama seni ne çok gördüm be olum. Yürürken , yerken , içerken ne çok hatırımdasın. Acıtmasa eyvallah dicem ama çok tuhaf oluyorum be olm. Anlamaya çalışıyorum olmuyor. Unutmaya çalışıyorum unutulmuyor. Zaman bırakayım istiyorum iyice sarpa sarıyor. Özlüyorum hep böyle yarım yarım yaşıyorum sanki. Yürüyorum dağda bayırda, geçiyorum sulardan , eziyorum karları ve sanki imza atmışız her yere de o imzaları görüyorum. Film sahnesi gibi donuyorum olduğum yerde; izliyorum kendimizi....
foto: tuzgölü civarından

ANIIIIIIIIIIIIIIIIIILLLLL

6 Ocak 2014 Pazartesi


 

Çok okunanlar